Makroekonomik Zorlukların Psikolojik Etkileri
Makroekonomik
Zorlukların Psikolojik Etkileri
Ekonomik
belirsizlikler ve kriz dönemleri, sadece finansal değil, aynı zamanda toplumsal
ve bireysel düzeyde önemli psikolojik sonuçlar doğurur. Bu sonuçların insan psikolojisi üzerine
etkilerini beş alt başlıkta toplamak mümkündür.
Ekonomik
belirsizlikler, bireylerde yoğun stres ve kaygı düzeylerine yol açar. Stres,
bireylerin ekonomik krizler sırasında en sık deneyimlediği psikolojik
tepkilerden biridir. Örneğin, 2008 küresel ekonomik krizi sırasında
yapılan çalışmalar, işsizlik oranlarının yükselmesiyle birlikte bireylerde
yaygın stres belirtilerinin arttığını göstermiştir (Smith, 2019). İnsanlar,
ekonomik gelecekle ilgili belirsizlik karşısında kendilerini sıkışmış hisseder.
Özellikle işini kaybetme korkusu ve artan yaşam maliyetleri, bireylerin sürekli
bir tehdit altında hissetmelerine yol açar. Bu durumda stres, fizyolojik ve
psikolojik belirtilerle kendini gösterir; uyku bozuklukları, kas gerginliği ve
sürekli endişe hali gibi belirtiler, bireylerin yaşam kalitesini düşürebilir.
Bir örnek olarak, ülkemizde 2022'de
yaşanan yüksek enflasyon döneminde, bireylerin günlük ihtiyaçlarını
karşılamadaki güçlükleriyle stres düzeylerinin arttığı gözlemlenmiştir. Gıda ve
konut maliyetlerinin hızla yükselmesi, bireylerde geçim kaygısına ve geleceğe
yönelik belirsizliğe neden olmuştur. Bu durum, çalışan ve işsiz kesimlerde
kaygı düzeylerinin artmasına ve genel yaşam memnuniyetinin düşmesine yol
açmıştır (Erdem, 2023).
2.
Tükenmişlik ve Motivasyon Kaybı
Makroekonomik
zorluklar, iş yerlerinde ve bireylerin günlük yaşamlarında tükenmişlik
hissini tetikleyebilir. Ekonomik kriz dönemlerinde, işverenlerin
çalışanlarına daha fazla sorumluluk yüklemesi veya çalışanların ekonomik
endişeler nedeniyle daha fazla çalışmaya zorlanması, bireylerde motivasyon
kaybına ve tükenmişliğe neden olur. Tükenmişlik sendromu, aşırı stres ve
talepler karşısında bireylerin psikolojik ve fiziksel olarak yıpranmasına yol
açar (Hobfoll, 2001).
Bu durumu açıklamak için, pandemi
döneminde özellikle sağlık çalışanlarının yaşadığı tükenmişlik sendromunu örnek
verebiliriz. Ekonomik krizle birleşen pandemi koşulları, sağlık sektöründe
çalışan bireylerin üzerinde büyük bir yük oluşturdu. Uzun çalışma saatleri,
personel yetersizliği ve artan taleplerle baş edemeyen sağlık çalışanlarının
çoğu tükenmişlik sendromu yaşadı. Türkiye'deki birçok sağlık çalışanı, pandemi
döneminde ekonomik ve sağlık koşullarının bir arada yarattığı baskı nedeniyle
işlerini bırakma eğiliminde bulundu (Öztürk, 2021).
3.
Depresyon ve İyimserlik Kaybı
Makroekonomik
kriz dönemlerinde uzun süreli belirsizlik ve mali zorluklar, bireylerde
depresyon riskini artırır. Depresyon, ekonomik krizlerin bireyler
üzerindeki en ciddi psikolojik sonuçlarından biridir. İnsanlar, mali sorunlarla
başa çıkarken geleceğe dair umutlarını kaybedebilir ve bu da depresyon
belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Depresyon, yalnızca
duygusal bir çöküş değil, aynı zamanda sosyal ilişkilerde geri çekilme, iş
yerinde verimliliğin düşmesi ve yaşamdan alınan memnuniyetin azalmasıyla
kendini gösterir (Elliott & Shepard, 2018).
Örneğin, 2001 Türkiye ekonomik
krizi sırasında işini kaybeden birçok birey, maddi sorunlarla baş edememiş ve
bu durum depresyon vakalarında artışa yol açmıştır. Araştırmalar, ekonomik kriz
dönemlerinde bireylerin yalnızca mali açıdan değil, sosyal destek sistemlerinde
de eksiklik yaşadığını ortaya koymuştur. İyimserlik kaybı, bireylerin kişisel
ve profesyonel hedeflerini gerçekleştirmelerine yönelik motivasyonlarını da
olumsuz etkiler.
Bir diğer örnek olarak,
Yunanistan’da yaşanan borç krizi döneminde yapılan çalışmalar, bireylerin ruh
sağlığının ciddi şekilde bozulduğunu ve intihar oranlarında artış olduğunu
göstermiştir (Eisenberg, 2015). Ekonomik baskıların uzun vadede toplumsal refah
üzerinde büyük bir yük oluşturduğu, bu gibi örneklerle net bir şekilde
görülmektedir.
4.
Aile İçi İlişkilerde Gerginlik
Ekonomik
zorluklar sadece bireysel psikolojiyi etkilemekle kalmaz, aynı zamanda aile
içi ilişkilerde de gerginliklere yol açar. Aile bireyleri arasındaki
finansal baskılar, ilişkilerde çatışma ve huzursuzluk yaratabilir. Örneğin,
yapılan bir araştırmada ekonomik kriz dönemlerinde boşanma oranlarının arttığı
ve aile içi şiddet vakalarının çoğaldığı gözlemlenmiştir (Conger, 2002). Aile
içi iletişimsizlik, ekonomik sorunlar karşısında gerginliği artırırken,
ebeveynlerin maddi kaygıları çocuklarda da duygusal sorunlara neden olabilir.
Özellikle Türkiye'de 1994 ve 2001
ekonomik krizlerinde birçok ailenin gelir kaybı yaşaması, aile içi ilişkilerde
stres ve gerginliği artırmıştır. Çocuklar üzerinde yapılan araştırmalarda,
ekonomik zorlukların ebeveynlerin kaygılarını artırdığı ve bu kaygıların
çocukların akademik başarıları ve duygusal sağlıkları üzerinde olumsuz etkiler
yarattığı saptanmıştır.
5.
Toplumsal Dayanışma ve Psikolojik Dayanıklılık
Makroekonomik
zorluklarla başa çıkmanın en önemli yollarından biri toplumsal dayanışma
ve psikolojik dayanıklılığı artırmaktır. Toplumların, ekonomik kriz
dönemlerinde birbirlerine destek olmaları, bireylerin bu zorlu süreçleri daha
kolay atlatmalarını sağlar. Psikolojik dayanıklılık, bireylerin krizler
karşısında esneklik ve başa çıkma becerileri geliştirmelerini ifade eder
(Aldwin, 2007). Dayanışma, bireylerin yalnız olmadıklarını hissetmelerine ve
toplumsal destek mekanizmalarının varlığıyla güç kazanmalarına yardımcı olur.
Örneğin, 2023 Kahramanmaraş
depremi sonrasında toplumun dayanışma içinde hareket etmesi, bölgedeki ekonomik
zorluklarla başa çıkmada önemli bir rol oynamıştır. İnsanlar, dayanışma ağları
oluşturarak hem mali hem de duygusal destek sağlamış, bu da bireylerin kriz
döneminde ruh sağlığını korumalarına yardımcı olmuştur.
Makroekonomik zorluklar, bireylerin ruh sağlığı üzerinde derin etkiler bırakır. Stres, kaygı, tükenmişlik, depresyon ve aile içi çatışmalar, ekonomik krizlerin yaygın psikolojik sonuçlarıdır. Ancak, toplumsal dayanışma ve psikolojik destek, bu tür krizler sırasında bireylerin ruhsal dayanıklılıklarını artırabilir. Ekonomik zorluklarla başa çıkmanın en etkili yollarından biri, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde dayanışmayı ve destek mekanizmalarını güçlendirmektir.
Klnk. Psk. Dr. Mehmet Özdemir
Kaynaklar
- Hobfoll, S. E. (2001). The Influence of Culture,
Community, and the Nested-Self in the Stress Process: Advancing
Conservation of Resources Theory. Applied Psychology.
- Smith, J. (2019). Economic stress and mental health
in the Great Recession. Journal of Social and Economic Policy.
- Elliott, A., & Shepard, R. (2018). Depression
in times of economic crisis. Journal of Mental Health.
- Conger, R. D., & Elder, G. H. (2002). Economic
Pressure and Family Functioning. Family Relations.
- Aldwin, C. M. (2007). Stress, Coping, and
Development: An Integrative Perspective. Guilford Press.
- Eisenberg, D. (2015). The Psychological Impact of
Economic Crisis on Mental Health: Evidence from Greece. Journal of
Economic Behavior & Organization.