Goebbels’den Alınacak Dersler

Goebbels’in Alman Halkını Etkileme Gücünün Ardında Yatan Psikolojik Etkenler ve İş Dünyasına Yansıması

20. yüzyılda manipülasyon veya propaganda dendiğinde ilk akla gelen isimlerin başında Joseph Goebbels olacaktır.  Alman halkının Nazi ideolojisine ve Adolf Hitler’e olan bağlılığını arttırmak için eşsiz stratejiler kullanarak kitle iletişimini ve psikolojik manipülasyonu bir silah olarak kullanmadaki becerisiyle Goebbels 20 yy. tarihinde adını altın harflerle yazdırmıştır. Goebbels’in başarısı, insan psikolojisini anlamadaki derin bilgisine ve bu bilgiyi stratejik olarak uygulama yeteneğini kullanıp sıradan bir halkı radikal bir ideolojiye ikna etmesinde yatar.

Hayatta olmayan kişileri iyi veya kötü olarak tanımlamaktan ziyade ben bu karakterden neler öğrenebilirim şeklinde bakmayı daha mantıklı bulum. Goebbels’in Alman halkı üzerindeki becerileri konusunda bir araştıma yaptım ortaya çıkan sonuçlar oldukça çarpıcı geldi.

Halkı etkilerken temelde 5 maddeyi etkin şekilde kullandığını görüyoruz.

  1. Basit ve Tekrarlayan Mesajlar:  Mesajlarını kolay anlaşılan ve sürekli tekrarlanan bir biçimde tasarladı. Bu sayede mesajlar bir nevi halkın zihnine kazındı. Goebbels, bir yalanın sürekli tekrar edilmesi durumunda  bu yalanın gerçek gibi algılanabileceği fikrine dayanıyordu. “Büyük Yalan” prensibiyle, karmaşık konuları basitleştirerek halka sunuyordu. Beyinimiz, sürekli tekrar edilen mesajları hatırlama ve doğru kabul etme eğilimindedir. Beynimiz daha önce gördüğü veya duyduğu veriyle yeniden karşılaştığında tanıdık bulur ve bu tanıdık olan veriyi doğru kabul etme eğiliminde olur. Buna biz psikolojide Yanılsama Etkisi ( illusory truth effect) tanımlarız.

Goebbels Nazi propagandasında birçok kez Yanılsama Etkisini kullanmıştır. Örneğin "Yahudiler Alman halkına zarar veriyor" gibi basit ve keskin mesajları radyolarda sesli ve broşürlerle de görsel olarak sürekli maruz kalınmasını sağlayıp halkın bilinçaltında yer etti. Bu, insanların karmaşık analizler yapmasını engelledi ve basit söylemleri içselleştirmelerini sağladı.

Buradan ne çıkartabiliriz? Pazarlama ve marka iletişiminde basit, net ve tekrarlanabilir bir mesaj oluşturmak, hedef kitlenin hafızasında yer edinmek için çok önemlidir.

  1. Duygulara Hitap Etme (Korku ve Umut Dengesi) : Goebbels, propagandasında korku, umut, gurur gibi güçlü duyguları tetikleyen unsurlara odaklandı. Bu sayede halkın duygularını yönetebildi. Goebbels, ilk olarak korku yaratırdı sonrasında ise bir çözüm sunardı. Tehlike veya tehdit mesajları insan davranışlarının değişiminde çok önemli bir yere sahiptir. Yaratılan korku ortamından sonra bir çözüm sunuluyorsa otoriteye olan bağlılık artar. Goebbels, örneğin, Yahudilerin Alman halkı için varoluşsal bir tehlike olduğunu ileri sürer, sonra bu “tehlikenin” ancak Nazi rejimi sayesinde önleneceğini iddia ederdi. Yani teoride olduğu gibi önce korku yaratır ardından umudu sunarak kitlelerin psikolojik kontrolünü ele geçirirdi. Bunun ardında yatan bir diğer psikolojik etki, insanlar belirsizlikten kaçınır ve güven ararlar. Tehdide karşı bir çözüm sunulduğunda, çözümü sunana yönelik bir bağlılık geliştirirler (kaygı azaltma teorisi).

Kaugı ve korku toplumda arttıkça yani ekonomik kriz ve kaos dönemlerinde güçlü bir lider figürüne yönelme eğilimi taşırız. Buna Otoriter Kişilik Teorisi diyoruz. Bu otoriter liderden belirsizlikleri azaltmasını ve güven duygusunu sağlamasını bekleriz. Goebbels Weimar Cumhuriyeti’nin ekonomik olarak dibe vurması ve sosyal olarak karmaşa çıkmasını fırsat olarak görüp Nazi Partisi ve Hitler’i güçlü otoriter bir çözüm sunacağını ortaya koymuştur. Bu sayede halkın güvenini kazanmıştır. Böylece liderliği yücelten mesajlarla da halkı Nazi rejimine balamıştır.

Çıkartılacak Ders: Bir markanın hikâyesinde veya liderlikte duygusal bağ kurmak, etkili bir iletişim için kilit rol oynar.

 

  1. Kitle Psikolojisi ve Sosyal Dinamikler: Kitleleri bir topluluk olarak sanki tek bir birey gibi görerek, herkesin kendini bir grubun parçası olarak hissetmesini sağladı. Bir gruba aidiyet duygusu bireylerdeki eleştirel düşünceyi azaltır ve bireysel düşünce ve fikirlerden ziyade grubun ortak bir fikrine ve düşüncesine bağlılığı getirir.  Bireylerin kalabalık içinde kendi bireysel değer yargılarını kaybetme eğiliminde olduğunu belirtir buna Bireyselliğin Kaybı (deindividuasyon) denir. Goebbels bunu sağlarken Nazi mitinglerinde  bireysel düşünme becerilerini baskılayıp devasa kalabaloıklar ve etkileyici görsel/ses tasarımlarıyla katılanların gruba uyum sağlamasını ve sorgulamadan propaganda mesajlarını kabul etmesini sağladı.

Aynı zamanda  Goebbels, Alman halkını bir "biz" duygusuyla birleştirirken, "onlar" olarak Şeytanlaştırdığı Yahudilere ve diğer çoğunluk gruplarına odaklandı. Nazi Almanya’sında, grup düşüncesi o kadar güçlendi ki, bireyler rejimin ideolojisini sorgulamaksızın benimsedi. Bu, Nazi rejiminin suçlarına katılmayı bile normalleştirdi. Kitle psikolojisi, bireylerin kendilerini bir grubun parçası olarak tanımlaması durumunda, liderlerin fikirlerini sorgulamalarını azalttığını gösterir (sosyal kimlik teorisi). Goebbels, Alman halkını bir "biz" duygusuyla birleştirdi. Yahudiler ve diğer azınlıkları "onlar" olarak şeytanlaştırıldı. Bu, grup aidiyeti üzerinden bir ulusal birlik ve düşmana karşı nefret oluşturdu.

Çıkartılacak Ders: Takım çalışmasını teşvik etmek veya bir organizasyonun değerlerini net şekilde ortaya koymak, çalışanların aidiyet duygusunu güçlendirebilir.

4.     Algı Yönetimi (Perception Management) ve Görselliğin Gücü: Goebbels büyük mitingler düzenledi, simgeler ve etkileyici afişlerle halkı görsel olarak etkiledi. Aynı zamanda Hitler’in ne kadar büyük bir lider olduğunu her mecrada vurgulattı. Algı yönetiminde insanların gerçekliği algılama biçimini değiştirmek için bilgiler seçici olarak sunulur. Yani var olan gerçeklik manipüle edilir. Gerçekler bir filtreden geçerek bir lider veya grubun isteği doğrultusunda düşünmeleri için bilgiler manipüle edilir. Goebbels, radyo, afiş ve filmleri etkin bir şekilde kullanarak kitleleri manipüle etti. Görsel imgelerle bir ötekileştirme dili oluşturdu. Nazi görüşlerine uymayan karşıt görüşleri olumsuz ve var olan düzeni bozucu bir olumsuz görüş olarak yansıttı. Bu sayede halkın olay ve kişilere dair algısını kontrol etti. Görsel materyallerin, beyindeki duygusal merkezleri harekete geçirdiği ve sözel iletilerden daha kalıcı olduğu kanıtladı. Bu nedenle de sürekli manipüle edici filmler çektirip her yerde izlenmesini sağladı.

Çıkartılacak Ders: Görselliği güçlü bir şekilde kullanmak ve sunulacak bilgiyi iyi analiz etmek, bir markanın veya liderin mesajını daha çekici ve unutulmaz kılar.

 

Peki  Goebbels’in İş Hayatında Örnek Alınabilecek Yönleri Nelerdir?

  1. Stratejik Planlama: Goebbels’e baktığımızda her iletişim stratejisini detaylı bir şekilde planladığını görüyoruz. Hedef kitlesinin zayıf ve güçlü yönlerini çok iyi analiz ederek, buna uygun mesajlar geliştirdi. İş yaşamımızda rekabet kaçınılmaz bu açıdan bakınca rakip analizi ve hedef kitlenin ihtiyaçlarına uygun ürün veya hizmet geliştirme stratejileri oluşturmak başarı için kritik bir noktadır.
  2. Tutarlılık: Goebbels’in iletişimde kullandığı ses ve görüntülerdeki tutarlılığı, insanların güvenini kazanmasın da çok etkili bir araç olmuştur. Şuan bu araçlar sosyal medya gibi farklı alanlara evrilmiş olsa da firmamızın veya kendimizin marka değerleriyle tutarlı bir iletişim stratejisi oluşturmak ve bunu uzun vadede sürdürmek başarı için olmazsa olmazlardandır.
  3. Kriz Yönetimi: Hayatımızın her aşamalarında olduğu gibi Goebbels’in de gerek iş gerekse görevinde krizler olmuştur. Lakin Goebbels olumsuz durumları kendi lehine çevirmek için hızlı ve etkili adımlar attı. Bizlerde iş hayatında Kriz dönemlerinde soğukkanlı kalarak, durumu avantaja dönüştürebilecek stratejiler geliştirmeliyiz.
  4. Motivasyon ve İlham Verme: Goebbels gerek kendi gerek Hitler için hazırlanan konuşmalarda, kitleleri motive etmeye ve harekete geçmeye yönlendirecek şekilde bir akış sağladı. Bizlerde iş hayatında altımızda çalışanlarına ilham vererek onların potansiyelini ortaya çıkarır ve onları motive edersek hem ekip aidiyeti artacak hem de daha mutlu bir iş yapış şekli olacaktır.